Orman Yangınları Hakkında Merak Edilen 7 Soru ve Cevapları

Geçtiğimiz haftalarda ülkemizin çeşitli bölgelerinde çıkan orman yangınları, tam anlamıyla ciğerlerimizi yaktı. Ağaçlar, ormanlarda yaşayan canlılar ve bölgedeki evler, bu yangınlarda büyük zarar gördü. Türkiye’nin yanı sıra dünyanın birçok yerinden orman yangını haberi de alıyoruz. Son zamanlarda orman yangınlarının bu denli artış göstermesi, tüm dünyayı tedirgin ediyor. Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), dünyada ve Türkiye’de artış orman yangınları ile ilgili merak edilen soruları cevapladı. Orman yangınları hakkında merak ettiğiniz tüm soruları ve cevapları, sizler için derledik.

Orman Yangınları Neden Çıkar?

Yangının çıkması için yanıcı madde, oksijen ve tutuşma sıcaklığı gerekiyor. Tutuşma sıcaklığı olmadan yangının başlaması mümkün değildir. Tutuşma sıcaklığı ise yıldırım veya insan eliyle oluşuyor. Öte yandan Orman Genel Müdürlüğü’ne göre de orman yangınları iki sebepten ortaya çıkıyor. Bu sebepleri, yıldırım kaynaklı ve insan kaynaklı olarak sıralayabiliriz. Orman yangınlarının %11’i yıldırım kaynaklı olarak ortaya çıkarken %89’u ise insanlar tarafından kasıtlı olarak veya bilinçsizce ortaya çıkıyor.

Orman Yangınlarının İklim Değişikliği ile İlişkisi Nedir?

orman yangınları neden çıkar?

Son yıllarda meydana gelen iklim değişiklikleri, bu yıl iyice etkisini göstermeye başladı. Yaz aylarında yaşanılan aşırı sıcaklık ve kuraklık, orman yangınlarının çıkmasında etkilidir. Tema Vakfı, sıcaklığın ve kuraklığın artmasını ormanlardaki organik maddenin neminin kaybolmasına ve bunun sonucunda hızla tutuşarak orman yangınlarının artarak büyümesine sebep olduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra kuru hava getiren kuvvetli rüzgarlar da yangının daha hızlı bir biçimde yayılmasına sebep oluyor.

Yanan Ormanlar Farklı Amaçlarla Kullanılabilir mi?

Anayasa 169. Maddesine göre; yanan ormanların yerine yeni ormanlar yetiştirilmelidir. Anayasaya göre yanan alanların tekrar ormanlaştırılması ve orman olarak korunması esastır.

Yanan Ormanlık Alanlar Hemen Ağaçlandırılabilir mi?

Ülkemizde meydana gelen orman yangınlarından sonra birçok vakıf ve sivil toplum kuruluşu, yanan ormanlık alanların yeniden ağaçlandırması için fidan kampanyaları başlattı. Ancak yanan orman alanların hemen ağaçlandırması, sağlıklı değildir. Ağaçlandırma öncesinde doğal haline bırakılacak alanların ve ağaçlandırılacak alanların belirlenmesi büyük önem taşıyor. Bunun yanında zarar gören ağaçların temizlenmesi ve kozalak serilmesi gerekiyor. Ardından sahadaki çimlenme gelişmelerinin izlenmesi önemlidir. Bunun sonucunda yeterli çimlenme varsa alan doğal haline bırakılmalıdır. Eğer yeterli çimlenme yoksa yangından sonraki ikinci sonbaharda ağaçlandırma çalışmalarına başlanabilir.

Yanan Orman Alanlarının Ağaçlandırılmasını Kimler Yapabilir?

Ülkemizde ormanlık alanların %99’u devlet ormanı statüsündedir. Bu sebeple tüm ağaçlandırma işlemleri Orman Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğundadır. Bu sebeple herhangi bir yasa değişikliği yapılmadığı takdirde Orman Genel Müdürlüğü (OGM) dışındaki kişi veya kurumun bu alanlarda ağaçlandırma yapma hakkı bulunmuyor.

Yanan Kızılçam Orman Alanlarına Farklı Ağaç Türleri Dikilebilir mi?

Yanan ormanlık alanlarda yangından önceki orman yapısına benzer ağaçların dikilmesi gerekiyor. Yangının çıktığı alana zeytin, ceviz, badem gibi ağaçların dikilmesi, ormanlık alanın tarım alanına dönüşmesine neden olur. Bu durumda bölgedeki ağaç türleriyle evrimleşmiş canlıların yaşama ortamının yok edilmesi anlamına gelir. Dolayısıyla biyolojik çeşitliliğin yok olmasına ve ormanın sunduğu ekosistem hizmetlerinin gerçekleşmesinin önüne geçer.

Kızılçam Ülkemize ABD’den mi Geldi?

23 milyon yıldır ülkemizde yetişen kızılçam, tüm dünyaya ülkemizden yayılmıştır. Yanlış çeviri sebebiyle Red Pine olarak adlandırılan çam türü, ülkemizdeki kızılçam ile karıştırılmıştır. Bu sebeple ‘kızılçam ülkemize ABD’den geliyor’ gibi yanlış bir bilgi yayılmıştır. Ülkemizde yetişen bir ağaç türü olan kızılçam, Türkiye için doğal bir çam türüdür ve ABD’den geldiği bilgisi doğru değildir.

 

Kaynak : Tema Vakfı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önerilenler